CMR’YE GÖRE TAŞIYICININ SORUMLULUĞUNUN BAŞLADIĞI VE SONA ERDİĞİ AN

Rahime TEKİN

1/1/20253 min read

CMR (Convention on the Contract for the International Carriage of Goods by Road), Birleşmiş Milletler Avrupa Ekonomik Komisyonu’na (UNECE) bağlı İç Taşıma Komitesi (ITC) tarafından 1955 yılında, 11 devlet temsilcisi ile UNIDROIT, ICC ve IRU komitelerinin gözlemcileri eşliğinde başlatılan çalışmalar sonucunda oluşturulmaya başlanmıştır. 1956 yılında bu sürece 4 devlet temsilcisiyle birlikte OCTI ve UIC gözlemcilerinin katılımıyla devam edilmiş ve karşılıklı müzakereler sonucu nihai hale getirilmiştir.1

CMR’ın kapsamına bakıldığında, genel hatlarıyla uluslararası kara yolu taşımacılığında kullanılan belgeler ile taşıyıcının sorumluluğuna ilişkin düzenlemeleri içerdiği görülmektedir. Bu hükümler, taşımacılık sürecindeki hak ve yükümlülüklerin net bir şekilde tanımlanmasını sağlayarak taraflar arasında uluslararası düzeyde uyumlu bir çerçeve oluşturmayı amaçlar.

Karayoluyla uluslararası eşya taşımacılığında taşıyıcının sorumluluğu CMR Konvansiyonu’nun 17. maddesinde düzenlenmiştir. CMR md. 17/1’e göre taşımacı, yükü teslim aldığı andan, teslim edinceye kadar, bunların kısmen veya tamamen kaybından ve doğacak hasardan sorumludur.2

Yargıtay’ın da söz konusu sorumluluğa ilişkin bir kararındaTaşımanın yapıldığı güzergâh dikkate alındığında, uyuşmazlığa "Eşyaların Karayolundan Uluslararası Nakliyatı İçin Mukavele Sözleşmesi (CMR)" hükümlerinin uygulanacağı tartışmasızdır. Davalı tarafından taşıması yapılan emtianın alıcısına eksik teslim edildiği hususunda da bir uyuşmazlık yoktur. Uyuşmazlık, davalı taşıyıcının sorumluluğunun sınırları noktasında toplanmaktadır. Gerek Türk Ticaret Kanunu ve gerekse dava konusu olayda uygulanması gereken CMR hükümlerine göre taşıyıcı, taşımasını üstlendiği malları alıcısına tam ve sağlam olarak teslim etmek zorundadır. Aksi halde, sorumluluğu esastır.” Denilmek suretiyle CMR hükümlerine göre taşıyıcının, taşımasını üstlendiği malları alıcısına tam ve sağlam olarak teslim etmek zorunda olduğu vurgulanmıştır.3

Yine Yargıtay bir başka kararında ise CMR Konvansiyonunun 17/1 maddesi uyarınca davalı taşıyıcılar, yükü teslim aldıkları andan teslim ettikleri tarihe kadar yükte meydana gelen hasardan ilkesel olarak sorumludur denilmek suretiyle taşıyıcının sorumluluğunun hangi zaman aralıklarında oluşacağına dair bir vurgulama yapmıştır.4

Taşıyıcının sorumluluğu, eşyanın kendisine teslim edilmesiyle başlar. Bu süreç, taşıma işlemi henüz başlamamış olsa bile, eşyanın taşıyıcıya ulaştırılmasıyla devreye girer. Sorumluluğun sona erdiği an ise, Konvansiyon ’un 17. maddesinde de belirtildiği gibi, yükün/eşyanın teslim edilmesiyle son bulur.

Ancak burada dikkat edilmesi gereken husus ise taşıyıcının eşyayı gönderilene teslim etmesi gönderilenin de bu teslimi kabul etmesiyle taşıyıcının sorumluluğu sona erecektir. Yani eşyanın gönderilene teslim edilmeden işyerine bırakılması geçerli bir teslim oluşturmayacaktır.

  1. Dr. Mustafa Erdoğan, CMR VE TTK Kapsamında Taşıyıcının Eşyanın Hasarından Sorumluluğu s.7

  2. CMR M. 17

  3. YARGITAY 11. HUKUK DAİRESİ 22.01.2007 T. 2005/13534 E. 2008/492 K.

  4. YARGITAY 11. HUKUK DAİRESİ 2015/15215 E. 2016/2967 K.